22 Kasım 2013 Cuma


                           UMUT GERMEÇ RESİM SERGİSİ'NDEN






     Doğayla arasına duvar ören insan giderek ona yabancılaştı. Böylelikle doğanın bütünlüğü içinde olan kendine de yabancılaştı. Bugün doğa bilim ve teknolojinin son güçleriyle üzerine abandıkları bir nesnedir. Günümüzün sömürü ve hükmetme üzerine kurulu olan düzeninde doğa da, gelişme ve kalkınma uğruna tüketilen bir metadır. Doğanın metalaşması onu bir tüketim nesnesine dönüştürmüştür. Tüketim nesnesi doğa kaçınılmaz olarak, giderek atık haline gelir. Bu gidiş engellenmezse yeryüzünde yaşama olanağı kalmayacaktır.


Spinoza insan bedeninin doğada onu oluşturan birleşik bireylerden biri konumunda olduğunu söyler. Bu referansla denilebilir ki yok edilen, tahrip edilen doğa değildir, insanın kendisidir de. 






Umut Germeç de benzer bir şekilde açıklar düşüncesini; “Doğanın kirletilmesi, insanın kirletilmesi demektir; hem fiziksel, hem de tinsel…” der.. Çok da doğru söyler. Germeç’in resimlerinde beden ve doğa arasındaki yarılmayı görürüz. Ağaç gövdelerine insan bedenleri gömmüştür. Bu yarılmayı gösterirken bize doğayla insanın özdeşlik ilişkisi içinde olması gerektiğinin kaçınılmazlığını vurgulamaktadır. Aynı zamanda henüz ruhunu yitirmemiş insanları,“Toplu durmaya eğilimli”, “kardeşçe” yaşayan insanları yüreklendirme çabasındadır.."


Yrd. Doç. Dr. Solmaz Bunulday Hasgüler









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder