10 Mart 2015 Salı

GÖNÜL TELİMİZİ TİTRETENLER

Toplumsal belleğini, aşklarını, umutlarını, hasretlerini, kederlerini, ağıtlarını, başkaldırılarını bu kadar yoğunlukla türkülerine yüklemiş başka bir halk daha var mıdır bilmem. Ozanlarımız almışlar ellerine sazlarını, bizim yaşayıp da duyuramadığımız neyimiz varsa, imbikten geçirip onları, kuşaktan kuşağa aktararak bütün topluma armağan etmişler. Biz de ozanlarımızın söylediği türkülerde kendimizi bulmuşuz. Mutlu günümüzde, kederli günümüzde, hasretimizde, başkaldırımızda, yaşama sevincimizde, birliğimizde, dirliğimizde, bayramımızda, düğünümüzde, hatta cenazelerimizde türküler, ağıtlar söyleyerek derdimizi anlatmaya çalışmışız. Onlarla yaşamış, onlarla ölmüşüz. Onları yaratan ozanların adlarını kendimize bayrak yapmışız. Karacaoğlan’ın, Yunus Emre’nin, Dadaloğlu’nun, Pir Sultan’ın, Köroğlu’nun, Kaygusuz Abdal’ın, Nesimi’nin, Erzurumlu Emrah’ın ve daha adlarını sayamadığım birçok ozanımızın ortaya koyduğu yollar yolumuz olmuş, dilleri dilimiz olmuş.
Birçok ozanımızın türkülerini dilimize dolamışız ama ne yazık ki birçoğundan geriye ne bir resim ne bir fotoğraf kalmış. Belki “türkülerin yanında resmin, fotoğrafın ne anlamı var” gibi bir kanı oluşabilir. Oysa bellek oluşturmada seslerin önemi kadar görselin de önemi olduğunu unutmamak gerek. Bu yüzden geçmişten geleceğe köprü oluşturduklarına inandığımız ve görsellerine de ulaşabildiğimiz ozanlarımızın portrelerinin hazırlanmasını çok önemsiyorum.
Gönül Telimizi Titretenler” sergisi halk müziğini geçmişten günümüze taşıyan yeni eserler üreten ozanlarımızı görünür kılmayı hedefleyen bir portre sergisi. Anadolu insanının duygularını, düşüncelerini, umutlarını, güzelliklerini türkülere işleyen ozanlarımızı yan yana görmek hepimize ayrı bir heyacan verdi. Belgesel niteliği taşıyan bu sergiyi hazırlarken baktık ki ozanlarımızın görsellerine ulaşabileceğimiz çok fazla kaynak yok. Rüstem Ersöz titiz bir çalışmayla bütün ozanlarımızın görsellerini farklı yerlerden tedarik etti. Rüstem Ersöz, uzun soluklu ve sabırlı bir çalışma ve ciddi bir emekle otuz dört ozanımızın portrelerini resmetti. Şimdiye ve geleceğe ışık tutacak bir koleksiyon oluştu.
Rüstem Ersöz’e teşekkür ediyorum.  Bu serginin hazırlanmasında sevgili Erdal Erzincan’ın, Soner Çakmak’ın, Mesut Eren’in güzel katkıları oldu. Onlara da ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum.
Asıl önemlisi diliyle, sazıyla, fikriyle bize bütün bu güzellikleri yaşatan ve yaşatacak olan ozanlarımıza sonsuz teşekkürü borç bilirim.

Mehmet Kına 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder