UMUT GERMEÇ RESİM SERGİSİ'NDEN
Doğayla
arasına duvar ören insan giderek ona yabancılaştı. Böylelikle doğanın bütünlüğü
içinde olan kendine de yabancılaştı. Bugün doğa bilim ve teknolojinin son
güçleriyle üzerine abandıkları bir nesnedir. Günümüzün sömürü ve hükmetme
üzerine kurulu olan düzeninde doğa da, gelişme ve kalkınma uğruna tüketilen bir
metadır. Doğanın metalaşması onu bir tüketim nesnesine dönüştürmüştür. Tüketim
nesnesi doğa kaçınılmaz olarak, giderek atık haline gelir. Bu gidiş
engellenmezse yeryüzünde yaşama olanağı kalmayacaktır.
Spinoza
insan bedeninin doğada onu oluşturan birleşik bireylerden biri konumunda
olduğunu söyler. Bu referansla denilebilir ki yok edilen, tahrip edilen doğa
değildir, insanın kendisidir de.
Umut Germeç de benzer bir şekilde açıklar düşüncesini;
“Doğanın kirletilmesi, insanın kirletilmesi demektir; hem fiziksel, hem de
tinsel…” der.. Çok da doğru söyler. Germeç’in resimlerinde beden ve doğa
arasındaki yarılmayı görürüz. Ağaç gövdelerine insan bedenleri gömmüştür. Bu
yarılmayı gösterirken bize doğayla insanın özdeşlik ilişkisi içinde olması
gerektiğinin kaçınılmazlığını vurgulamaktadır. Aynı zamanda henüz ruhunu
yitirmemiş insanları,“Toplu durmaya eğilimli”, “kardeşçe” yaşayan insanları
yüreklendirme çabasındadır.."
Yrd. Doç. Dr. Solmaz Bunulday Hasgüler