GÖNÜL TELİMİZİ TİTRETENLER
Toplumsal belleğini, aşklarını, umutlarını, hasretlerini,
kederlerini, ağıtlarını, başkaldırılarını bu kadar yoğunlukla türkülerine
yüklemiş başka bir halk daha var mıdır bilmem. Ozanlarımız almışlar ellerine
sazlarını, bizim yaşayıp da duyuramadığımız neyimiz varsa, imbikten geçirip onları,
kuşaktan kuşağa aktararak bütün topluma armağan etmişler. Biz de ozanlarımızın
söylediği türkülerde kendimizi bulmuşuz. Mutlu günümüzde, kederli günümüzde,
hasretimizde, başkaldırımızda, yaşama sevincimizde, birliğimizde, dirliğimizde,
bayramımızda, düğünümüzde, hatta cenazelerimizde türküler, ağıtlar söyleyerek derdimizi
anlatmaya çalışmışız. Onlarla yaşamış, onlarla ölmüşüz. Onları yaratan
ozanların adlarını kendimize bayrak yapmışız. Karacaoğlan’ın, Yunus Emre’nin,
Dadaloğlu’nun, Pir Sultan’ın, Köroğlu’nun, Kaygusuz Abdal’ın, Nesimi’nin,
Erzurumlu Emrah’ın ve daha adlarını sayamadığım birçok ozanımızın ortaya
koyduğu yollar yolumuz olmuş, dilleri dilimiz olmuş.
Birçok ozanımızın türkülerini dilimize dolamışız ama ne
yazık ki birçoğundan geriye ne bir resim ne bir fotoğraf kalmış. Belki
“türkülerin yanında resmin, fotoğrafın ne anlamı var” gibi bir kanı oluşabilir.
Oysa bellek oluşturmada seslerin önemi kadar görselin de önemi olduğunu
unutmamak gerek. Bu yüzden geçmişten geleceğe köprü oluşturduklarına
inandığımız ve görsellerine de ulaşabildiğimiz ozanlarımızın portrelerinin
hazırlanmasını çok önemsiyorum.
“Gönül Telimizi
Titretenler” sergisi halk müziğini geçmişten günümüze taşıyan yeni eserler
üreten ozanlarımızı görünür kılmayı hedefleyen bir portre sergisi. Anadolu
insanının duygularını, düşüncelerini, umutlarını, güzelliklerini türkülere
işleyen ozanlarımızı yan yana görmek hepimize ayrı bir heyacan verdi. Belgesel
niteliği taşıyan bu sergiyi hazırlarken baktık ki ozanlarımızın görsellerine
ulaşabileceğimiz çok fazla kaynak yok. Rüstem Ersöz titiz bir çalışmayla bütün
ozanlarımızın görsellerini farklı yerlerden tedarik etti. Rüstem Ersöz, uzun soluklu
ve sabırlı bir çalışma ve ciddi bir emekle otuz dört ozanımızın portrelerini resmetti.
Şimdiye ve geleceğe ışık tutacak bir koleksiyon oluştu.
Rüstem Ersöz’e teşekkür ediyorum. Bu serginin hazırlanmasında sevgili Erdal
Erzincan’ın, Soner Çakmak’ın, Mesut Eren’in güzel katkıları oldu. Onlara da
ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum.
Asıl önemlisi diliyle, sazıyla, fikriyle bize bütün bu
güzellikleri yaşatan ve yaşatacak olan ozanlarımıza sonsuz teşekkürü borç
bilirim.
Mehmet Kına
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder