2014'ten 2015'e Yeni Yıla Merhaba Karma Resim Sergisi
17 Aralık 2014 Çarşamba
14 Ekim 2014 Salı
16 Eylül 2014 Salı
8 Haziran 2014 Pazar
ÜMİT ERZURUMLU’nun
RESİMLERİ
GÜNEŞ
SİGORTA SANAT GALERİSİ
Büyükdere
Caddesi, No.110, Esentepe, İstanbul
2
Haziran--2 Temmuz 2014
Ressam Ümit Erzurumlu’nun resimlerini tekrar görebilmek için bu sergiyi
kaçırmak istemedim; bardaktan boşalırcasına yağan yağmura rağmen sergi mekânına
ulaştım. Islanmıştım ama umurumda
değildi. Hemen, resimlerin tadını
çıkarmaya koyuldum, ve buna değdi.
Bu resimler “Analitik Kübizm” öğretilerinin hâkim
olduğu ve aynı zamanda “Abstrakt”, “Fovist”, ve “Futurist” yaklaşımları da bir
dereceye kadar içeren görüntülerdi.
Hepsi de uzun uzun izlenmeyi hak ediyordu: Portreler herhangibir kimseye
değil hepimize aitti, onlarda insanların çektiği acıların, güçlüklerin, ümidin
ve ümitsizliğin, beklentilerin ve tatminin ifâdelerini okumak mümkündü;
ağaçlar, korular, ormanlar, gökyüzü-hava-toprak bulamacında bir âyine
katılmış gibi salınıyorlardı; Futurizm enerjisini içeren resimlerden biri olan “Son
Yüz- Metre” isimli tablo, profesyonel bir bisiklet yarışının son hamlelerini
sergiliyor, ve izleyenin nefesini kesebiliyordu--konu olarak hârika
bir seçim olduğunu da belirtmem gerekiyor; figüratif görüntülerin analiz ve
sentezleri hem orijinal hem de yeteri kadar kompleks ve doyurucuydu. Bu resimlerde
“Sentetik Kübizm’in” öğeleri olan kolaj ve iki-boyutluluk yerine daha
karmaşık ve başarıyla uygulanması daha zor olan “Analitik Kübizm” ekolünün
öğretileri başarıyla uygulanmıştı.
Konuyu çeşitli açılardan ve oblik-perspektifi de içeren çok-odaklı
perspektif ile görüntüleyen analiz ve sentezler, bu ekollerin yaratıcısı olan
Picasso, Braque, ve Gris gibi çok ünlü sanatçıların takdirini kazanabilecek
nitelikteydi.
Bir ressamın değeri, çeşitli ekolleri, teknikleri, ve janrları başarıyla
uygulayabilmesi ile artar. Ümit Erzurumlu,
bu bakımlardan takdire şâyan; üstelik, kendisini
mesleğine tamâmen vermiş, uzun soluklu bir ressam;
çalışkan, analitik olabildiği kadar da duygusal, ve doğayı ve insanları
seviyor. Tüm bu nedenlerle çok daha
önemli bir gelecek vadediyor; koleksiyonerlerin dikkatini çekerim.
Ümit Erzurumlu’yu ve bu sergiyi düzenleyen Yalçın Denizyılmaz’ı
kutluyorum. Bu resimlerin uluslararası
değere lâyık olduğunu düşünüyorum. Sanatseverleri, memleketimizde pek de
uygulanmayan Kübizm ekolünün bu başarılı ve sıradışı görüntülerinin tadına
varmaya dâvet ediyorum.
Sezer Aykan,
Sanatlar eleştirmeni, MAC
Görsel sanatlar işletmecisi, MVAM
27 Mayıs 2014 Salı
14 Mayıs 2014 Çarşamba
3 Mayıs 2014 Cumartesi
MEHMET KINA
DÜŞ YOLCUSU SANAT DURAĞI GALERİSİ
SAHİBİ
Caddebostan,İstanbul
Mehmet Kına, “Düş Yolcusu-Sanat Durağı
Galeri’sini” büyük bir îtina ve başarıyla
sanatseverlere dört yıldır açık tutmaktadır.
Bu galerinin önde gelen özelliği, sadece, bireysel ve karma resim ve
heykel sergilerine mekân ve servis temin etmek
olup, bunların dışında kalan poster, boya, resim malzemeleri, kartpostal gibi,
sanat eserlerinden sayılmayan şeylerin
satış mekânı olmamasıdır. Mehmet Kına, galerisinde, özenle seçtiği
sanatçıların eserlerini her iki haftada-bir sergiliyor.
Mehmet Kına’nın seçtiği sanatçılar, sanatlarında ileri gitmiş ressam ve
heykeltıraşlar, ve çoğunlukla, önde gelen üniversitelerin güzel sanatlar
fakültelerinden mezun olmuş, yılların sanat deneyimine sahip kişilerdir. Hepsi de Mehmet Kına’yla olan
beraberliklerinden memnundurlar. Bence
de, Mehmet Kına, hem hatırşinas kişiliği hem de sanata olan samimi ve özverili
bağlılığı ile bunu hak ediyor.
Mehmet Kına, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi felsefe bölümünden
mezun; galericilikten önce çeşitli işlerde çalışmış; hâlen,
bir ortağıyla birlikte, çerçeve ve sanat malzemeleri ticarethânesi
de işletiyor.
Mehmet Kına, galerideki her sergiden bir gün önce, tüm eserleri,
sanatçıya da danışarak bizzat ve bilfiil
yerleştirir; kendisine mahsus “resim asma yöntemi” ile bu işleri kısa
bir sürede ve aksatmadan tamamlar.
Açılışlarda, misafirlerini bizzat karşılayarak onlara gereken ikramda
bulunur ve, yetenekli asistanı Sinem Çalış’ın da (Maltepe Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi plastik sanatlar bölümü mezunu, 2009) katkılarıyla, onların,
sanatla başbaşa, mutlu vakit geçirmelerini sağlar.
Mehmet Kına, İstanbul’u ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerini tanır. Sohbetlerinde daima hatırşinas ve samimidir;
ayrıca, hayli zengin bir fıkra arşivine de sahiptir, ve bunları yerinde ve
zamanında kullanarak sohbetlerini
eğlenceli kılmasını bilir.
Mehmet Kına’nın, sanatçıları, sanat eğitmelerini, galericileri,
koleksiyonerleri ve diğer sanatseverleri içeren muhiti gittikçe
genişlemektedir; bunda, kendisine mahsus İnternet sitesinin (www.dusyolcususanatduragı.com)
de katkısı olmaktadır. Gerçek sanat
değeri olan sergileri görmek isteyenleri, “Haldun Taner Sokağı, No. 16/B,
Caddebostan; Caddebostan Kültür Merkezi (CKM) yakını” adresindeki galeriye
davet ediyorum; Tel. (0216) 386-9903.
Bir gelen, tekrar gelmek isteyecektir.
Sezer Aykan, 26 Şubat 2014
Sanatlar eleştirmeni, MAC
Görsel sanatlar işletmecisi, MVAM
2 Mayıs 2014 Cuma
BAYRAM GÜMÜŞ’ün RESİMLERİ
DÜŞ YOLCUSU-SANAT DURAĞI GALERİSİ
HALDUN TANER SOK., NO.16/B
CADDEBOSTAN, İSTANBUL
Nisan 26---Mayıs 09, 2014
Bayram Gümüş, “Naif Resim Sanatı” ekolünü uygulayarak resim yapan ünlü
ressamlarımız arasında; bu ekole “Yalın Yüreklilikle Resim Sanatı”, ya da “Saf
Yüreklilikle Resim Sanatı” demek de mümkün.
Bu tarz resim yapan Türk ressamları arasında Yalçın Gökçebağ, Fahir
Aksoy, Doğan Akça, Nuri Abaç, Balaban, ve Hikmet Karabucak önde
gelenlerden. Ayrıca, Edward Hicks, Henri
Rousseau, Paul Gauguin, Grandma Moses, Charles Wysocki, daha birçokları gibi,
bu ekolün çok başarılı ressamları.
Naif resimle “primitif” resim arasında ortak paydalar bulunmakla
beraber, bunlar, sanat tarihinde farklı ekoller olarak yer almıştır. Renk ve şekil perspektiflerine uymak
mecburiyeti olmaması, konunun daha ziyade kırsal ve yerel olması, şekillerde
(figürler dahil) anatomik ve estetik detay aranmaması, Naif resmin önde gelen
özelliklerindendir. Bu resimler,
genelde, izleyicileri mutlu eden doğal görüntüler, düğün ve kutlama törenleri, festival
ve fuar etkinlikleri gibi konuları ihtiva ederler.
Bayram Gümüş’ün bu sergideki resimlerinde, ağaçlar ve çiçekler, kuşlar,
otomobil ve kamyonlar, insan figürleri, bahçe içinde konaklar, en çok
kullandığı öğeler arasında. Özellikle,
ağaçlar, görücüye çıkmaya hazırlanmış güzel kızlar gibi süslü ve câzibeli;
onların herbir yaprağı, dalı ve gövdeleri büyük bir dikkat ve özenle
şekillendirilmiş ve renklendirilmiş; çok ince ve çok renkli fırça vuruşlarıyla
sanki bir cennet mekânı yaratılmış: ağaçlar,
çiçek ve çimenler arasıda narin su kuşları dolaşıyor, ve her yerde, insanı
mutlu eden bir esenlik var. Ayrıca,
Gümüş’ün hayâl gücünün zenginliğine örnek olabilecek
tersâne görüntülerine tanık oluyoruz:
gemiler, vinçler, çalışanlar, iskele ve rıhtımlar, büyük bir ustalık ve
sadelikle görüntülenmiş. Otomobil,
kamyon ve kamyonetlere gelince: Bayram Gümüş, bu zor şekilleri, sanki gözleri
kapalı çiziyor ve renklendiriyor; tıpkı çok usta minyatür sanatçılarının
ezberden görkemli atlar çizmeleri gibi.
Ayrıca, genelde, yüz nüsha çekilmiş
siyah-beyaz gravürler de bu sergide yer alıyor.
Bunlar, yine büyük bir îtina ile hazırlanmış;
şekiller gâyet net, çizgi çapaklarına ve lekelere
rastlanmıyor. Bayram Gümüş, bu
gravürlerin kağıtlarının çok kaliteli olduklarını, çok çeşitli ve her türlü
incelikte âletler kullandığını, ve baskı
levhalarının en iyi kalite ithâl malı olduklarını
söylüyor---başlangıçta olan sanatçılara tavsiye mâhiyetinde. Asırlar önceki İstanbul manzaraları, ağaçlı
bahçeler içinde konaklar, her yaprağı büyük bir özenle işlenmiş ağaçlar, bu
gravürlerle görüntülenmiş; fiyatları da çok uygun; Bayram Gümüş imzâsını
taşıyan bir sanat eseri sahibi olmak için nâdir bir fırsat teşkil
ediyorlar.
Kendine mahsus sanatıyla, sanat hayatımızı zenginleştiren ve sanatsal
mutluluk yaratan Bayram Gümüş’ü kutluyorum.
Naif resim sanatı ekolünde, dünya sanatçılarıyla boy ölçüşebilecek bir
ressamın resimlerini sergileme başarısı gösterdiği için, galeri sahibi ve
işletmecisi Mehmet Kına’yı da ayrıca tebrik ediyorum. Yaşamın her türlü gerginliği içinde mutluluğa
hasret kalmış olabilecek sanatseverleri, bu sergiyi izleyerek yaşam sevinci
duymaya davet ediyorum.
Sezer Aykan, 26 Nisan 2014
Sanatlar eleştirmeni, MAC
Görsel sanatlar işletmecisi, MVAM
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)