17 Aralık 2014 Çarşamba

5 Aralık 2014 Cuma

15 Kasım 2014 Cumartesi

14 Ekim 2014 Salı


Düş Yolcusu Sanat Durağı İsmail Yıldırım Gravür Sergisi & Ozan Öztepe “Abra Kadavra” Şiir Kitabı Tanıtım Kokteyli



27 Eylül 2014 Cumartesi

DÜŞ YOLCUSU SANAT DURAĞI
"TAŞINAN DURAKTA BULUŞMA" KARMA RESİM SERGİSİ


















21 Haziran 2014 Cumartesi

8 Haziran 2014 Pazar

Galeri Koleksiyon Sergisi 
7-25 Haziran 2014









Arzu Kılıçdoğan




Aslıhan Kaplan Bayrak



Aysun Akbulut



Mine Kavala



Rıza Savaş


  
Yavuz Saraçoğlu


ÜMİT ERZURUMLU’nun RESİMLERİ

GÜNEŞ SİGORTA SANAT GALERİSİ

Büyükdere Caddesi, No.110, Esentepe, İstanbul
2 Haziran--2 Temmuz 2014

   Ressam Ümit Erzurumlu’nun resimlerini tekrar görebilmek için bu sergiyi kaçırmak istemedim; bardaktan boşalırcasına yağan yağmura rağmen sergi mekânına ulaştım.  Islanmıştım ama umurumda değildi.  Hemen, resimlerin tadını çıkarmaya koyuldum, ve buna değdi.
   Bu resimler “Analitik Kübizm” öğretilerinin hâkim olduğu ve aynı zamanda “Abstrakt”, “Fovist”, ve “Futurist” yaklaşımları da bir dereceye kadar içeren görüntülerdi.  Hepsi de uzun uzun izlenmeyi hak ediyordu: Portreler herhangibir kimseye değil hepimize aitti, onlarda insanların çektiği acıların, güçlüklerin, ümidin ve ümitsizliğin, beklentilerin ve tatminin ifâdelerini okumak mümkündü; ağaçlar, korular, ormanlar, gökyüzü-hava-toprak bulamacında bir âyine katılmış gibi salınıyorlardı; Futurizm enerjisini içeren resimlerden biri olan “Son Yüz- Metre” isimli tablo, profesyonel bir bisiklet yarışının son hamlelerini sergiliyor, ve izleyenin nefesini kesebiliyordu--konu olarak hârika bir seçim olduğunu da belirtmem gerekiyor; figüratif görüntülerin analiz ve sentezleri hem orijinal hem de yeteri kadar kompleks ve doyurucuydu.  Bu resimlerde  “Sentetik Kübizm’in” öğeleri olan kolaj ve iki-boyutluluk yerine daha karmaşık ve başarıyla uygulanması daha zor olan “Analitik Kübizm” ekolünün öğretileri başarıyla uygulanmıştı.  Konuyu çeşitli açılardan ve oblik-perspektifi de içeren çok-odaklı perspektif ile görüntüleyen analiz ve sentezler, bu ekollerin yaratıcısı olan Picasso, Braque, ve Gris gibi çok ünlü sanatçıların takdirini kazanabilecek nitelikteydi.
   Bir ressamın değeri, çeşitli ekolleri, teknikleri, ve janrları başarıyla uygulayabilmesi ile artar.  Ümit Erzurumlu, bu bakımlardan takdire şâyan; üstelik, kendisini mesleğine tamâmen vermiş, uzun soluklu bir ressam; çalışkan, analitik olabildiği kadar da duygusal, ve doğayı ve insanları seviyor.  Tüm bu nedenlerle çok daha önemli bir gelecek vadediyor; koleksiyonerlerin dikkatini çekerim.
   Ümit Erzurumlu’yu ve bu sergiyi düzenleyen Yalçın Denizyılmaz’ı kutluyorum.  Bu resimlerin uluslararası değere lâyık olduğunu düşünüyorum.  Sanatseverleri, memleketimizde pek de uygulanmayan Kübizm ekolünün bu başarılı ve sıradışı görüntülerinin tadına varmaya dâvet ediyorum.

   Sezer Aykan,
   Sanatlar eleştirmeni, MAC

   Görsel sanatlar işletmecisi, MVAM   

27 Mayıs 2014 Salı

IŞIL DURAL RESİM SERGİSİ

24 MAYIS - 6 HAZİRAN 2014










 "Küstürdüğümüz çocuklar"



"Cambaza bak!"







"Bitmeyen bir oyun"


"Gemicik"








14 Mayıs 2014 Çarşamba

ZEHRA BAŞARAN RESİM SERGİSİ
10 - 23 MAYIS 2014





bir gökyüzüne
bir yere baktı
ikisi de uzaktı
sezgilerini de
algılarını da
duygularını da
bir kenara fırlattı
gene de 
bir kanat taktı







ramak kala
elleri
püf çiçeğine uzandı
bir nefesle 
dağıldı
dalgalandı













3 Mayıs 2014 Cumartesi

MEHMET KINA
DÜŞ YOLCUSU SANAT DURAĞI GALERİSİ SAHİBİ

Caddebostan,İstanbul
   Mehmet Kına, “Düş Yolcusu-Sanat Durağı Galeri’sini” büyük bir îtina ve başarıyla sanatseverlere dört yıldır açık tutmaktadır.  Bu galerinin önde gelen özelliği, sadece, bireysel ve karma resim ve heykel sergilerine mekân ve servis temin etmek olup, bunların dışında kalan poster, boya, resim malzemeleri, kartpostal gibi, sanat eserlerinden sayılmayan  şeylerin satış mekânı olmamasıdır.  Mehmet Kına, galerisinde, özenle seçtiği sanatçıların eserlerini her iki haftada-bir sergiliyor.
   Mehmet Kına’nın seçtiği sanatçılar, sanatlarında ileri gitmiş ressam ve heykeltıraşlar, ve çoğunlukla, önde gelen üniversitelerin güzel sanatlar fakültelerinden mezun olmuş, yılların sanat deneyimine sahip kişilerdir.  Hepsi de Mehmet Kına’yla olan beraberliklerinden memnundurlar.  Bence de, Mehmet Kına, hem hatırşinas kişiliği hem de sanata olan samimi ve özverili bağlılığı ile bunu hak ediyor.
   Mehmet Kına, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi felsefe bölümünden mezun; galericilikten önce çeşitli işlerde çalışmış; hâlen, bir ortağıyla birlikte, çerçeve ve sanat malzemeleri ticarethânesi de işletiyor. 
   Mehmet Kına, galerideki her sergiden bir gün önce, tüm eserleri, sanatçıya da danışarak bizzat ve bilfiil   yerleştirir; kendisine mahsus “resim asma yöntemi” ile bu işleri kısa bir sürede ve aksatmadan tamamlar.  Açılışlarda, misafirlerini bizzat karşılayarak onlara gereken ikramda bulunur ve, yetenekli asistanı Sinem Çalış’ın da (Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi plastik sanatlar bölümü mezunu, 2009) katkılarıyla, onların, sanatla başbaşa, mutlu vakit geçirmelerini sağlar. 
   Mehmet Kına, İstanbul’u ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerini tanır.  Sohbetlerinde daima hatırşinas ve samimidir; ayrıca, hayli zengin bir fıkra arşivine de sahiptir, ve bunları yerinde ve zamanında kullanarak  sohbetlerini eğlenceli kılmasını bilir.
   Mehmet Kına’nın, sanatçıları, sanat eğitmelerini, galericileri, koleksiyonerleri ve diğer sanatseverleri içeren muhiti gittikçe genişlemektedir; bunda, kendisine mahsus İnternet sitesinin (www.dusyolcususanatduragı.com) de katkısı olmaktadır.  Gerçek sanat değeri olan sergileri görmek isteyenleri, “Haldun Taner Sokağı, No. 16/B, Caddebostan; Caddebostan Kültür Merkezi (CKM) yakını” adresindeki galeriye davet ediyorum; Tel. (0216) 386-9903.  Bir gelen, tekrar gelmek isteyecektir.

Sezer Aykan,                             26 Şubat 2014
Sanatlar eleştirmeni, MAC
Görsel sanatlar işletmecisi, MVAM
  

   

2 Mayıs 2014 Cuma


BAYRAM GÜMÜŞ’ün RESİMLERİ
DÜŞ YOLCUSU-SANAT DURAĞI GALERİSİ
HALDUN TANER SOK., NO.16/B
CADDEBOSTAN, İSTANBUL
Nisan 26---Mayıs 09, 2014

   Bayram Gümüş, “Naif Resim Sanatı” ekolünü uygulayarak resim yapan ünlü ressamlarımız arasında; bu ekole “Yalın Yüreklilikle Resim Sanatı”, ya da “Saf Yüreklilikle Resim Sanatı” demek de mümkün.  Bu tarz resim yapan Türk ressamları arasında Yalçın Gökçebağ, Fahir Aksoy, Doğan Akça, Nuri Abaç, Balaban, ve Hikmet Karabucak önde gelenlerden.  Ayrıca, Edward Hicks, Henri Rousseau, Paul Gauguin, Grandma Moses, Charles Wysocki, daha birçokları gibi, bu ekolün çok başarılı ressamları.
   Naif resimle “primitif” resim arasında ortak paydalar bulunmakla beraber, bunlar, sanat tarihinde farklı ekoller olarak yer almıştır.  Renk ve şekil perspektiflerine uymak mecburiyeti olmaması, konunun daha ziyade kırsal ve yerel olması, şekillerde (figürler dahil) anatomik ve estetik detay aranmaması, Naif resmin önde gelen özelliklerindendir.  Bu resimler, genelde, izleyicileri mutlu eden doğal görüntüler, düğün ve kutlama törenleri, festival ve fuar etkinlikleri gibi konuları ihtiva ederler.
   Bayram Gümüş’ün bu sergideki resimlerinde, ağaçlar ve çiçekler, kuşlar, otomobil ve kamyonlar, insan figürleri, bahçe içinde konaklar, en çok kullandığı öğeler arasında.  Özellikle, ağaçlar, görücüye çıkmaya hazırlanmış güzel kızlar gibi süslü ve câzibeli; onların herbir yaprağı, dalı ve gövdeleri büyük bir dikkat ve özenle şekillendirilmiş ve renklendirilmiş; çok ince ve çok renkli fırça vuruşlarıyla sanki bir cennet mekânı yaratılmış: ağaçlar, çiçek ve çimenler arasıda narin su kuşları dolaşıyor, ve her yerde, insanı mutlu eden bir esenlik var.  Ayrıca, Gümüş’ün hayâl gücünün zenginliğine örnek olabilecek tersâne görüntülerine tanık oluyoruz: gemiler, vinçler, çalışanlar, iskele ve rıhtımlar, büyük bir ustalık ve sadelikle görüntülenmiş.  Otomobil, kamyon ve kamyonetlere gelince: Bayram Gümüş, bu zor şekilleri, sanki gözleri kapalı çiziyor ve renklendiriyor; tıpkı çok usta minyatür sanatçılarının ezberden görkemli atlar çizmeleri gibi.
   Ayrıca, genelde, yüz nüsha çekilmiş siyah-beyaz gravürler de bu sergide yer alıyor.  Bunlar, yine büyük bir îtina ile hazırlanmış; şekiller gâyet net, çizgi çapaklarına ve lekelere rastlanmıyor.  Bayram Gümüş, bu gravürlerin kağıtlarının çok kaliteli olduklarını, çok çeşitli ve her türlü incelikte âletler kullandığını, ve baskı levhalarının en iyi kalite ithâl malı olduklarını söylüyor---başlangıçta olan sanatçılara tavsiye mâhiyetinde.  Asırlar önceki İstanbul manzaraları, ağaçlı bahçeler içinde konaklar, her yaprağı büyük bir özenle işlenmiş ağaçlar, bu gravürlerle görüntülenmiş; fiyatları da çok uygun; Bayram Gümüş imzâsını taşıyan bir sanat eseri sahibi olmak için nâdir bir fırsat teşkil ediyorlar.
   Kendine mahsus sanatıyla, sanat hayatımızı zenginleştiren ve sanatsal mutluluk yaratan Bayram Gümüş’ü kutluyorum.  Naif resim sanatı ekolünde, dünya sanatçılarıyla boy ölçüşebilecek bir ressamın resimlerini sergileme başarısı gösterdiği için, galeri sahibi ve işletmecisi Mehmet Kına’yı da ayrıca tebrik ediyorum.  Yaşamın her türlü gerginliği içinde mutluluğa hasret kalmış olabilecek sanatseverleri, bu sergiyi izleyerek yaşam sevinci duymaya davet ediyorum.

   Sezer Aykan,                           26 Nisan 2014
   Sanatlar eleştirmeni, MAC
   Görsel sanatlar işletmecisi, MVAM



27 Nisan 2014 Pazar